kötü adamlar tarihinin belki de en rahatsız edici adamı. fox river'daki lakabıyla "t-bag". bir babanın, öz kızına tecavüzünden doğan, sapık bir psikopat. robert knepper kişisi bu rolün, bu denli etkili olmasında bence senaristlerin ona giydirdiği rollerden daha etkili zira bu karakteri bir başkası oynasa, bugünkü etkinin yarısını bile yaratamazdı.
neyse. öğretmeninin evini ateşe vermesiyle başladığı suç hayatında, hayvanlara eziyet, çocuk tecavüzleri (6 tane), cinayet, hırsızlık gibi hayvanlıklar mevcut. fox river'daki suçları ise buraya yazılacak kadar kısa değil. abruzzi reisin boğazını kesmesi ve Fox River'a gelen her çaylağa cebini tutturması aklıma ilk gelenler.
küçük kardeş Scofield'tan sonra, dizideki en zeki eleman buydu. ilk kaçışta, kaçış ekibinin kendisini yarı yolda bırakacağını anladığında, kendisini kaçışın en önemli adamı abruzzi'ye kelepçeleyip, kelepçenin anahtarlarını yutmuş, "ehehehee kolaysa şimdi bırakın beni amına koduklarım" deyip o hiç unutamadığım orgazmik gülüşü atmıştır. sonra bu hareket onun elini kaybetmesiyle son bulsa da çıkış noktasını beğenmiştim. utah'ta gömülü parayı herkesin gözleri önünde yürütmesi, sona'daki yönetimle iki günde kanka olması, isyan sonrası yaptığı sosyalist konuşma, o çok meşhur "kuş kitabını" çalması, cole pfeiffer günleri falan. hepsi birer efsane benim gözümde. ama öyle bir sahnesi vardır ki kendisinin, bütün bunlar bir yana, bu sahne bir yana. panama'dan beraber kaçtığı şişman elemanı, çölde açlıktan ölmeme adına, başını taşla ezip öldürdükten sonra pişirip yemesi, bilgisayar başında kusmama neden oluyordu. hiç bu kadar etkin bir şekilde midemin bulandığını hatırlamıyorum...

popülist senaristler, topluma şirin gözükmek adına, dizinin sonunda onu sonsuza dek hapiste bıraksa da, dizinin en sevilen karakterlerinden birisiydi kendisi. zaten robert knepper da bu diziden sonra piyasasını arttırdı ve 5. sınıf televizyon filmlerinden 2. sınıf aksiyon filmlerine teşrif etti.
ilk sezondaki o malum havalandırmanın arızalanmasıyla çıkan isyanda yaptığı müthiş espriyle bitiriyorum:
bütün Fox River, havasızlıktan ve sıcaktan bayılmak üzere. isyan çıkmış, gardiyan falan rehin almış mahkumlar. o derece. hapishane yetkililerinden birisi, pazarlık yapmak için mahkumların yanına iner ve durumun o kadar da kötü olmadığını falan söyler. o sırada t-bag, siyah bir mahkumu göstererek:
- sıcak değil mi? sıcak değil mi? dostum, bu gördüğün siyah adam, dün sabah bembeyazdı. sıcaktan bu renge geldi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder