
bazen başına, daha önce bahsetseler inanmayacağın türde bir olay gelir de, acayip mutlur olursun ya... müslümansan allah'a, katoliksen isa'ya, boca taraftarıysan maradona'ya teşekkür edersin hani. işte çooook uzun zaman sonra böyle hissediyorum bugün.
3-4 ay önce, festival'in durakları arasına Türkiye'yi de alacağı dedikodusu çıktığında ihtimal vermemiştim. zira sadece metallica'nın gelmesi bile olağanüstü olacağından, bi de üzerine, megadeth ve rammstein eklenince, biraz gerçek dışı geliyordu kulağa. bugün o olay gerçek oldu işte. kulağa gerçek dışı gelen bir şeyin, insanın ayaklarına gelmesi, insanoğlunun hayatında çokça yaşayabileceği bir şey değil. bugün bunu yaşıyorum işte...

bu festival, seyirci sayısı ve çalan gruplar açısından, woodstock'tan sonra, benim gördüğüm en büyük festival. sadece ve sadece (böyle bir gülben ergen albümü vardı, ne alaka amına koyim) kavgalı metallica ve megadeth'i aynı sahnede buluşturacak olması bile tarihe damga vuracakken, rammstein, slayer, antrax, manowar, alice in chains gibi grupların da sahne alması, festivali daha şimdiden efsane kılıyor...

ben saha içi kombine alıcam. geçen metallica konserini tribünde izlemiştim. bu sefer sahaya inmek istiyorum. kombine almama rağmen de, sadece; metallica, megadeth ve rammstein'ı izleyeceğim. diğer gruplarla işim olmaz. belki arada, mainstream'i beklerken izlemek durumunda kalabilirim o başka.
james hetfield, dave mustaine ve till lindemann. gerçekten bütük adamlar bunlar. bu adamları sadece müzikal anlamda değerlendirmek büyük kayıp olur. edebi ve felsefi olarak da bi göz atmak lazım hayatlarına. sahnede kükreyen, ortalığın amına koyan, gitarı ağlatan bu adamların aslında ne kadar derin olduklarını görmek, insana kendi hayatını sorgulaması konusunda güzel bir fikir veriyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder