27 Temmuz 2010 Salı

ŞİZOFRENİK ŞİİR DENEMELERİ 1




Kim taktı bu “dokunmayın” levhasını boynuma ki
Bu kadar acıkmışım ben dokunulmaya.
Aslında sevmezdim pek bu işi
Zira gıdıklanırdım baya.

Bu yukarıdaki dörtlüğün şekli silaha mı benziyor,
Yoksa yine takmıyor muyum gözlükleri mi?
“Mi burda ayrı yazılmaz”
Bozma duyguyu, yaz, siktirtme ebeni!

Pekala, ne diyorduk; yaş yirmi beş.
Yani; (yolun yarısı + 20 ) – (yolun yarısı x 2).
Hmmm, eksi çıkıyor bu işlemin sonu.
Lan yoksa ben hiç yaşamadım mı?

Yaşadım yaşadım.
Tarkan'ın “Unut Beni”si en çok bana dedikeyt edildiyse de, baya baya sevildim de.
Ama takmadım çok, zira “i said saçlar no” dedim!
İngilizce'yi bu yüzden hiç sevemedim.

Biliyor musun benim sevdiğim kızların adı hep güzeldi.
Lalala, lölölö, rerere, rarara...
Yaşadıklarım gerçekten özeldi.
Gassaray Gassaray Cimbombom!

Bu kıtada hece ölçüsünün amına koyacağım, üç bacaklı zenciler, Yao Ming, hepsi komplekse girecek, lakin saçmalamamak da istiyorum ama hayat da böyle güzel sanki, bir tarafın sadece sevmek isteyip, kalmak istiyor sadık, diğer tarafın diyor ki kalmaya bir hatun tatmadık!

Aslında bu yazıya şöyle başlayacaktım;
Kim taktı bu “dokunmayın” levhasını boynuma ki, dokunulmayı bu kadar özlemişim,
Tarihi eserleri koyarlar müzeye,
Ama ben daha yirmi beşim!

Ha şimdi dersen ki; abartıyorsun genç, yirmi birdi Mehmet, girerken Balat'tan,
“Old at heart but I am only 28” deyip, yapıştırırım cevabı en güzel ballad'dan!

Aslında Osmanlı'yı severim, koysalar da koca devletin adını Osman,
Ama Guns bu, Don't Cry, November Rain, Estranged falan…
Fatih mi döver Axl mi bilmem de,
Ajax'ın batmasının sebebidir Bosman!

Matematik 1'i etkisiz eleman saysa da,
Sonsuz olurdu 1 başına etkin hayatıma.
Matematik işte canım, çelişir öyle sürekli,
Söyle Pi'yi 3 mü alalım yoksa 22/7 mi?

Aslında seviyor muyum neyim lan ben seni,
Hiç sıkılmayız senle, yaparız öyle aklımıza eseni.
Çok sevdim biliyor musun koltuğunun yüzümde çıkardığı deseni.
Hiç görmesem de çok seviyorum dedeseni!

Hiç yorum yok: